13 Aralık 2016 Salı

İLBADE MEZARLIĞI DENİZLİ YERLEŞİMİNİN SINIRINI OLUŞTURUYOR


Öncelikle sizleri tanımayanları düşünerek, kendiniz hakkında bilgi verir misiniz?
Prof. Dr. Kadir Pektaş 1969 yılında Denizli’de doğdum. İlk ve orta öğrenimini Denizli’de tamamladıktan sonra 1987 yılında Atatürk Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Arkeoloji ve Sanat Tarihi Bölümüne girdim. 1997 yılından itibaren üniversitelerde Lisans ve Lisansüstü düzeyde Osmanlı Sanatı, İslam Sanatı, Selçuklu Mimarisi, El Sanatları ve İslam Öncesi Türk Sanatı konulu dersleri vermekteyim. Evli ve 3 çocuk babasıyım.  2007’den bu yana Müze müdürlüğü denetiminde İlbade mezarlığında çalışmalar yapmaktayız.
Sayın Hocam, yapılan restorasyon, envanter, bakım, onarım çalışmaları hakkında bize bilgi verir misiniz?
İlbade mezarlığı kazı çalışmalarına 2007 yılının sonlarında başlandı. 2008 de geniş katılımlı bir ekiple çalışmalara devam edildi. Kazı, envanter ve restarasyon çalışmaları olarak üç ayak üzerinde çalışmalar yürütüldü. Bizim en fazla önemsediğimiz çalışma, buradaki taşların kayıt altına alınması şeklindeydi. Bunlar yapılırken bir yandan da arkeolojik yönden potansiyeli olduğu fark edilerek burada kazılar yaptık. Aile mezarları ve büyük yapılar ortaya çıkartıldı. Elde edilen buluntuların onarımları yapıldı.
Yürüttüğünüz çalışmalarda elde edilen arkeolojik kalıntı sayısı nedir ?
8000 civarında taşın envanteri yapıldı. Tabiki bunlar birleşebilen parçalar olabildiği gibi müstakil parça örnekler şeklinde örnekler de vardı.  Bunlar mezar taşı ya da kitabe olarak ele geçenler. Bunun yanında kazılarda ortaya çıkan seramik, sikke gibi küçük buluntular da elimize geçenler arasında yer alıyor.  Bunların da onarımları yapılarak kayıt altına alındı.
Tespit edilen buluntuların Denizli tarihine ışık tutması açısından önemi nedir?
Mezar taşlarının tarihini okuduğumuzda, üzerindeki süslemeleri inceleyip özelliklerini ortaya çıkarttığımızda bunların 13. Yüzyıldan günümüze kadar süren bir devamlılık söz konusu. İsimler, lakaplar, tarihler Denizli Tarihi açısından çok önemli. İlk etapta aklıma gelen Ahiler ’den olan Ahi Mahmut, kitabelerden adını okuduğumuz Ramazan Bey var. Emir-i Muazzam şeklinde lakaplarla karşılaştık.  Tabi bu isimler 13.yüzyıl’dan kalma isimler. Beylikler ve Osmanlı dönemlerinden de olmak üzere binlerce isim var. Bu isimlerin yanında lonca, tarikat, görev yaptıkları yerler gibi mesleki gruplarını da tespit ettik. Çok farklı gruplar söz konusu.
Anadolu Selçuklu devrinde yaşamış, Haçlılarla mücadele etmiş Fatma Yıldız Hanım’ın bu mezarlıkta yattığı söyleniyor. Bu konuda bizi aydınlatır mısınız?
Fatma Yıldız Hanım ile ilgili olarak İlbade Mezarlığı’nda bir kitabe, bir mezar taşı bulmuş değiliz ancak kulaktan kulağa geçen söylenceler ve bazı tarihi kayıtlardan böyle birinin burada olabileceğini tahmin ediyoruz. Mezarlıkta da bir yeri var. Bu durumu göz ardı etmek de doğru değil. Halkın ziyaret ettiği bu tarz yerler hakkında gerçeklik payının olduğunu düşünüyorum. Kazılar bitince elde edilen bilgilerin daha sağlıklı olacaktır. Denizli’nin fethi sırasında haçlılarla savaşmış bir hanım olduğu ve Denizli Beylerinden bir sülaleye mensup olduğu biliniyor. Tabiki Denizli tarihi açısından önemli. Halk buraya çok saygı gösteriyor. Mezarlık ziyaretlerinde çok ziyaret edilen yerlerden bir tanesi.Denizli’yi bize yurt yapan diğer isimlerden de bahsetmek ister misiniz?
Mehmet Gazi’den de bahsetmek gerekir. Mehmet Gazi türbesi mezarlığın yüksek bir noktasında yer alıyor. Beşik tonozlu, dikdörtgen basit bir mekân şeklinde bir türbesi var. Buranın belediye ile birlikte restorasyonu yapmayı düşündük. Öncelikle türbenin çevresini açtık. Açma çalışmasında duvarların devam ettiğini gördük. Bu türbenin Anadolu Selçuklu dönemine ait bir medresenin bir parçası olduğunu gördük. Muhtemelen eyvanlı bir Anadolu Selçuklu eğitim yapısı. Bu konuda olasılıklar var. Mezarlık belki de bu medresenin etrafında gelişti. Ya da yapılan bu medrese 100 yıl sonra işlevini kaybedip avlusunda ki mezarlarla birlikte mezarlığa dönüştü.
Denizli İlbade Mezarlığı bize Denizli yerleşimi hakkında da bilgiler veriyor mu? Denizli’deki yerleşim o dönemde nasıldı?
Aslında biz burada Selçuklu yamaç yerleşimi tespit etmiş olduk. Denizli’nin İzzettin Keykavus döneminde Kaleiçi surları son şeklini alıyor. Burası asıl şehir olarak kullanılıyor. Beylerin sarayının yer aldığı yer ise günümüzde Denizli Devlet Hastanesi’nin olduğu yerdi. İlbade mezarlığı da Denizli yerleşiminin sınırını oluşturuyordu.
Yakın tarihe gelelim o zaman. Demirci Mehmet Efe olayı Denizli için önemli bu konuda bize bilgiler verir misiniz?
            Kurtuluş savaşının Denizli için önemli olaylarından birisi de Demirci Mehmet Efe olayıdır.  Demirci Mehmet Efe’nin kızanları ile Denizli halkı arasında yaşanan sorun Denizli İlbade mezarlığına da yansımıştır. Denizli’de sağ erkek bırakmayacağım diye yemin eden Demirci Mehmet Efe tarafından Denizli’de önde gelen ailelerin erkek fertleri öldürülmeye başlanır. Bir süre sonra arabulucular araya girerek bu kritik dönemde yani Yunan işgalinin başladığı bu dönemde yapılanların doğru olmadığını söyleyerek Demirci Mehmet Efe’yi ikna ederler. Demirci Mehmet’in yemini içinde Denizli eski mezarlığının yakılabileceğini bir çözüm olarak ortaya koyarlar. Demirci Mehmet Efe’de Mezarlığı yaktırır. Demirci Mehmet Efe’nin öldürdüğü kişiler de buraya gömülmüştür. Bu kişilerin mezar taşlarında Demirci felaketine maruz kalmış falanca kişi diye ifadelere rastlıyoruz.
Kuvay-i Milliye döneminde gazeteci Giyasi Şarman’ın Denizli için önemi nedir?
Giyasi Şarman Kuvay-i Milliye’ye destek çıkarak bir gazete yayınlar. Bu gazete dönem için önemli bir yayın. Zor bir dönemdir çünkü. Herkesin konuşamadığı bir dönemde gazete yayını yapmak bu açıdan önemli. Giyasi Şarman’da Denizli İlbade mezarlığında Şirvani türbesinin çok yakınında yer alan mezarda yatmaktadır.
Değerli Hocam, Röportajı kabul ettiğiniz için teşekkür ediyoruz. Son olarak okuyucularımıza söylemek istedikleriniz nelerdir?
Denizli İlbade Mezarlığı sadece Denizli tarihi için değil. Anadolu Türk- İslam tarihi için önemlidir. 13. Yüzyıldan günümüze kadar isimlerin, tarihlerin, meslek gruplarının görüldüğü nadir mezarlıklardandır. Ayrıca Sanat tarihi açısından da önemlidir. Süsleme, yazı formları ile Türk sanatı açısından önem taşımaktadır. 2007 yılından beri çalışmalarımız devam ediyor ama bu tarihi mezarlık alanın halkımız tarafından değerinin yeterince idrak edildiğini düşünmüyorum. Burası sadece bayramlarda, arefe günlerinde ziyaret edilen yerler olarak görülmemeli. Burası bir ören yeri gibi düşünülebilir aslında. Denizli dışında da tanıtımı yapılması gerekiyor. Bu konuda hepimize çok iş düştüğünü söyleyebilirim.

Kaynak: misalhaber.com Yazar :Ali Ejder 

0 yorum:

Yorum Gönder